Dersim’de 350’si endemik olmak üzere yaklaşık 2 bin çiçekli bitki bulunuyor. Uzmanlar, bitkiler için koruma istiyor.
Dersim, coğrafi olarak çok büyük bir alanı kapsamasa da bölgede en fazla bitki türü ve yaban hayvanı popülasyonuna sahip il olma özelliğini koruyor.
Bölgedeki bitki ve hayvan popülasyonuna yönelik kapsamlı bir araştırmanın henüz yapılamamış olması ve yeni türlerin keşfedilmesi birçok akademisyeni bölgeye çekerken, şimdiye kadar Dersim’deki bitki çeşitliliğinin yaklaşık beşte biri endemik olarak kayıt altına alındı.
Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan ‘Acı Çiğdem’ dünyada sadece Dersim’de bulunuyor. Ovacık ilçe sınırları içerisinde yetişen ‘Munzur Pireotu’ ise bu bağlamda örnek gösterilen bir diğer endemik tür.
Gazete Duvar’dan Duygu Kıt’ın haberine göre; Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi’nde öğretim üyesi Doç. Dr. Metin Armağan, Dersim’deki endemik türler ve bitki çeşitliliği üzerine çalışıyor. 2014 yılında bakanlıkça yürütülen envanter çalışmasında çiçekli bitkiler uzmanı olarak görev alan Armağan o tarihten beridir düzenli olarak Dersim’de arazi çalışması yapıyor.
“İnsan Eli Değmemiş Yerler Var”
Son 20 yıldır Doğu Anadolu’da özellikle Van, Tunceli, Hakkari, Erzurum, Bitlis ve Ağrı’da çalışmalar yapan Armağan, TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerde hem yürütücü hem de araştırmacı olarak görev almış. Türkiye’nin tamamında çalışma imkanı bulduğunu belirten Armağan, çalışmaları hakkında şu bilgiyi veriyor: “Genelde insanların gitmediği, araştırılmamış alanları tercih ediyoruz. Çünkü buralarda hala keşfedilmeyen bitkiler olduğunu düşünüyoruz. Tunceli’yi bu yüzden seçtik. 2014 yılında yaptığımız çalışmada gördük ki burada daha araştırılacak, gezilecek görülecek çok yer var. İnsan eli değmemiş yerler var. Dolayısıyla buradaki zenginliği keşfedip bilim dünyasına tanıtmak bizim görevimiz.”
2014 yılından beridir yaptıkları tüm çalışmaların verilerini ‘Nuhun Gemisi’ adlı bir veri tabanına Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü aracılığıyla kaydedildiğini aktaran Armağan, bu veri tabanı sayesinde bitkinin nerelerde olduğunu ve popülasyonları hakkında veriler bulunduğunu söylüyor. Armağan, bu sayede nesli tehlikeye girecek türlere yapılacak koruma çalışmaları için temel oluşturduklarını da sözlerine ekledi. Armağan, “Örneğin, baraj ya da maden çalışması yapılacak o alanda nadir ya da dar yayılan bir bitki var mı? Envanter çalışması sayesinde bu bilgilere ulaşabileceksiniz” diyor.
“5 Bitki Tanımladık”
Çalışmaları sırasında yeni türler de kayıt altına aldıklarını anlatan Armağan, “Benim tanımladığım 5 tür var. Bu türler sadece o bölge için değil, tüm dünya için yeni türler. Bazen halk arasında şöyle konuşmalar geçiyor: ‘Bu bitki nasıl yeni? Bizim köyde çok var bundan.’ Bitkiyi görüyorsunuz ama ne olduğunu biliyor musunuz? Bilim de bilmiyor işte. Bilimsel açıdan ilk kez tanımlanan bitkiler, ‘yeni bitki’ olarak sayılıyor. Tunceli’de böyle 5 bitki tanımladık. Buralarda yapılacak tüm bilimsel çalışmalar, bitki çeşitliliğinin korunması için temel oluşturacaktır.”
Dersim’deki bitki çeşitliliğinin korunması gerektiğini belirten Armağan, bunun için üç yöntem olduğunu belirtiyor: “Birinci yöntem yerinde koruma. İkincisi alıp başka yerde koruma. Üçüncüsü ise yakın bir yerde benzer habitatta koruma. Örneğin, Munzur Vadisi’nde Torunoba köyündeki endemik bir türü alarak Babaocağı köyüne taşıyorsunuz ve burada yetiştiriyorsunuz. Tabii bizim istediğimiz birinci yöntem, yerinde koruma yöntemi. Çünkü habitatı ve birçok canlının yaşam alanını koruyorsunuz. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu şekilde çalışmalar yürütüyor. Doğanın ve diğer canlıların korunmasında bizlere düşen görevler de var elbette. Her şeye önce kendimizden başlamalıyız.”