Işkın’ın Bilmediğimiz Yönleri

Bahar geldiğinde Dersim’in gözdesi ışkın, rives, ribes sokaklarda yerini almaya başlar. Mayıs ayının ortalarına doğru tezgahları dolduran rivesi hep birlikte tanıyıp faydalarını bilerek tüketelim.

Bazı yörelerde uçkun, rabent, rivent, rheum ribes, dağ muzu olarak bilinirken Dersim’de daha çok ışkın ve rives olarak kullanılır. 1000-4000 metre yükseklikte yetişir ve boyu 40-150 cm civarına erişen uçkun, Türkiye’de ilk yabani olarak yetişen ravent türü olmaktadır

Bizim memleketimizde daha çok çiğ olarak tüketilirken bazı yörelerde pişirilerek, değişik yemeklerinin yapıldığı bilinmektedir.

Peki sağlık açısından faydaları neler?

– Mide ve bağırsaklarda meydana gelen gazların giderilmesini sağlar ve sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca mide duvarını koruyarak yara oluşmasını önler. Mide asidini dengeleyerek özefagus (yemek borusu) kanserine yakalanma olasılığı azaltır.

– Kök kısmının kanı sulandırıcı özelliği olduğu ve dolaylı olarak tansiyon dengeleyici özelliği olduğu bulunmuş. Yani kalp ve damar hastalıkları üzerinde olumlu etkisi vardır.

– Işkın otu iştah açıcı olması ile bilinir. Düzenli tüketiminde metabolizma problemleri nedeniyle zayıf olan kişilerde kilo almaya yardımcı olabilir.

– İçeriğinde bol miktarda bulunan K vitamini sayesinde ışkın otu; kemiklerin güçlenmesine ve kemik erimesi gibi hastalıkların engellemesine yardımcı olur.

– İçinde bulunan polifenol maddesi sayesinde kanser hücrelerinin gelişimini engeller. Özellikle lösemi ve kanser ile mücadelede kullanılan ışgın, hücrelerin yenilenmesinde önemli rol oynar.

-Işkının alüminyum, kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor ve çinko gibi elementleri yüksek miktarda içerdiği de literatürde yapılan çalışmalarla belirtilmiş.

-Yapılan bir araştırmada kolorektal kanser üzerinde olumlu yönde (antikanserojenik) bir etki sağladığı görülmüş.

– Diyabet kalp dokusunda oksidatif stresi arttırır ve antioksidan enzim seviyelerinde düşüşe sebep olur. Işkın otunun ise yapılan araştırmalara göre oksidatif stresi azalttığı ve antioksidan enzim seviyelerini arttırarak yararlı etki gösterdiği saptanmıştır. Yani diyabet üzerinde olumlu etki gösterdiği saptanmıştır. Özellikle kökünün kaynatılıp içilmesi ile bu etkinin görüldüğü tespit edilmiş.

A, E ve C vitamini , hatta özellikle C vitamini, yönünden zengin olan ışgını özellikle bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerektiği ve bol C vitamini almamız gereken pandemi döneminde mevsimi gelmişken tüketmekte fayda var. Günde 300 gram ışkın otu tüketimi vücudun ihtiyaç duyduğu C vitaminin %50’sini sağlamakta.

Kestikten sonra çok bekletmeden tüketmek veya pişirmeden, pişirilecekse suyunu dökmeden tüketmek C vitamini kaybını önlemek adına önemlidir.

Peki kim, nasıl tüketsin ?

– Tüm sayılan bu hastalıklarda bitkinin kullanım şekli;

Bitkinin üzerine normal su eklenir. Karıştırılarak kaynama ısısına kadar (kaynatılmaz) ısıtılır ve bu noktada 5 dakika kadar tutulduktan sonra, sıcakken süzülür. Bu çay da her gün taze hazırlanır. Bu şekilde demlenerek tüketilir. Ya da gövde soyulup taze olarak yenir.

İshalde halk arasında ışkın kökü kaynatılıp içilmektedir. İshale iyi gelmesinin nedeni içerisinde bulunan su tutucu özelliğine sahip tanenlerdir. Ayrıca fazla tüketilmesi de müshil etkisi yapmaktadır.

Şeker hastaları ise kabuklarını soyup tüketmekte veya kök kısmı kurutulduktan sonra şeker ve tansiyon dengeleyici olarak yöre halkı tarafından kullanılmaktadır.