Alevilik’te Marifete Ulaşmak

Felsefede, determinizm, her olayın, belli bir nedenin etkisi altında meydana geldiğini, bütün olaylar arasında bir ilişki bulunduğunu kabul eden bir görüş. Evren daha en başta bir yaratıcı tarafından yaratılmadı. Kendi mutlak nedenleriyle mutlak olan kendi kuralları, kendi nedenlerinin etkisiyle meydana geldi… marifete

Alevilikte bu, yani doğa ve evrenin oluşumu bilgisi, marifete ulaşmış mürşitlerin, bilgiyle buluşma halidir. Bu, ‘Ara bul’la yükselişe geçiştir. Her yükseliş öze yaklaşır.

Alevilikte öz, kendini, evreni, sırrı, doğayı, canlı, cansız nesneleri bilmektir. Bilmek, bir çatışma halidir. Bilinenle, bilinmeyen arasındaki çatışma… “Benlik”, “ego” durumu. “Ben”, “ego” kimlik çatışması. Olayları, Hakk’ı kavrama, iyiyi, kötüyü, zalimi, zulmü, mazlumu, haklıyı, haksızı görme, tanıma hali… Mürşit ile ham insan arasındaki kavrayış hali…

Buradaki çatışmada; aşk, nefis çatışması başlar. Çatışma “aşk”ın zaferidir. O Hallacı Mansur’da; “Enel Hakk” olanıdır. Marifete ulaşmış bir bilgin İnsan-ı Kâmil’in, tam ve derin bilgiye, yani felsefedeki gonosonizme ulaşma halindedir. Bilginin, (Mürşidi kamlin) ulaştığı bilgi, evrende giz (sır) olanı felsefi olarak determinizm sebepleriyle açığa çıkartma durumudur. Evrenin doğuşu (yaratılışı değil) mutlak olan bilgiyle elde edilmiş bilgelik halidir.

Bu hal, Alevilikte Marifete ulaşmaktır. Marifete ulaşmış bir Pir, bir talip, yani Alevi canı, bu aşamada artık bir ariftir, bilgindir. Kendinin öz olgunluğunun zevkine ulaşmıştır. O artık; bilenle – bilinen arasında bir varlıktır.

Arif olan, bilgin olan bir can, toplumda kendini bilmekle, gerçeği: ‘Ara bul!’la elde etmiş, insani nazenindir.

O, Marifete ulaşmış bir Mürşidi Kamildir. Bilgisini esirgemeyecek, layık olanı, istekli olanı bilgilendirecektir. Onun artık dinleyeni vardır. Öğretmen öğrenci ilişkisi haliyle: “Öğret ki öğretmen, öğren ki âlim (bilgin) olasın” denildiği gibi bilgiyi layık olana, isteklisine, cömertçe verecek.

Bilgin olan, arif olan insani kamil, Marifete ulaşınca, determinizmin neden-sonuç ilişkisindeki gibi, derin ve tam bilgiye ulaşmış olarak, kozmik evrenin simgesi olan su gibi arı-duru olmak, arı etmek, durulaşmak durumundadır…

Arı, duru olanın toplum içerisinde dinleyenleri vardır. Anlatmayı dinletmeyi bilir. Entelektüeldir, birikimli, geri planı olan, toplumu aydınlatandır. Burada artık önündeki engel “kaba” olanları aşmaktır.

Alevilikteki/Kızılbaşlıktaki Marifete ulaşmış bir can, bir talip, bir bilgin; “Kamil Toplum Projesi” aşamasına insanları taşımak durumundadır. “Kamil Toplum Projesi” Alevilikte; evren ve dünya bütün insanlığın ortak evidir. Öyleyse geliri de, nimetleri de ortaklaşılmalıdır.

Kamil İnsan yani doğada ve toplumda her olayın bir neden sonuç ilişkisi bilgisine erişmiş bir Mürşittir o. Artık bilgisiyle, eğitimi, görgüsüyle kendi özünü, gönül gözüyle, gönül yoluyla, sezgisel aklıyla, (rasyonelliğiyle) kesin bilgiye ulaşma yolundadır. Bu yol, Alevi Yol’undaki, rasyonel akıl üzerinden, arınmak su olmak, durulaşmak durumudur! Bilgiyle donatılmış bilgelik yolunda insan olmak, insanın taşıdığı “ben”den ayrı durarak en görkemli, en üstün, en rasyonel aklı, gerçeği gerçekle, ‘Ara bul’la yakalamak halidir. Alevilikte bu hal, Marifete ulaşmış kamil insan halidir.

Kamil insan; âlemdir, bir küçük dünyadır. O, bu küçük dünyanın, evren içindeki büyük özelliklerini taşır. Bütün büyük adımlar küçük adımlarla atılır.