Düzensiz Uyku Kilo Aldırır mı?

Öncelikle uyku nedir?

Uyku, organizmanın çevreyle iletişiminin geçici, kısmi ve periyodik olarak kaybolma süreci olup vücudumuzun fiziksel ve ruhsal olarak dinlendiği, hücrelerin tamiri, yenilenmesi, hafıza fonksiyonlarının düzenlenerek öğrenmenin sağlandığı ve yeni bir güne hazırlandığı dönemdir. Yani vücudumuzun büyük önemde ihtiyacı olan bir süreçtir.

Peki ya belli periyotlarda gerçekleşen bu döngü bozulursa ?

Döngünün bozulması ile vücudumuz fiziksel olarak etkilenerek yorgunluk, halsizlik, anksiyete, stres gibi belirtilerin yanında hormonal ve beslenme yönünden de etkilenir.

Uyku düzeninizin bozulması gece uyuduğumuz saat, sabah uyandığımız saatlerin belirsiz olması hangi saat aralığında ne tüketeceğimiz konusunda da soru işaretleri bırakır.

Örneğin; gece geç saatte uyuyor, sabah geç saatte kalkıyorsak farkında olmadan daha fazla besin alımına yol açmış oluruz ve bu nedenle de uyku ve beslenme arasındaki dengeyi de bozmuş oluruz.

Hormonlar da iş başında…

-Gece hava karardıktan sonra uykumuzun gelip sabah gün ışıklarıyla uyanmamızın nedeni vücudumuzda hava karardığı andan itibaren salgılanmaya başlayan melatonin hormonudur. Akşam 21.00dan sonra salgılanmaya başlayan sabah saatlerinde ise salgılanması azalan melatonin gece 23.00- 04.00 arası en fazla salgılanır. Bu saat aralıklarında uyamamış olmak abur cubur yeme eğiliminde artışa yol açar.

-Mutluluk hormonu olarak da bildiğimiz seratonin salgılanması da gece bu saatlerde azalırken biz de seratoinin üretimini arttırmak için bizi mutlu edecek çikolata, cips gibi zararlı yiyeceklere yöneliriz. Sabaha doğru uyuyup akşam uyandığımız için hareket ettiğimiz süre de azalmış olacaktır. Buna bağlı olarak istemsiz bir kısır döngünün içine girer ve yüksek ihtimal kilo alırız.

-Açlık hormonu olarak bilinen ghrelin  gündüz saatlerinde daha fazla salgılanırken gece uyumadığımızda da fazlaca salgılanır ve tokluk hormonu olan leptin hormonu daha az salgılanır, kilo alımında artış bu şekilde de gerçekleşebilir.

Araştırmalar ne diyor?

-Yapılan araştırmalara göre yeteri kadar uyumayan bireylerde, açlık hormonu adı verilen ve iştahı arttıran ghrelin hormon seviyelerinin arttığı diğer yandan ise tokluk hormonu adı verilen leptin seviyelerinin azaldığını gösterilmiştir.

-Bir araştırma sonucunda yetersiz uykunun yüksek yağ ve rafine karbonhidrat içeren besinler tükekilmesi ve daha az sebze, meyve tüketimi ve düzensiz beslenme ile ilişkili olduğu görülmüştür.

-Amerikan Kalp Derneği’nin çalışmalarında ise; günde 20 dakika daha az uyuyan insanlar, her gün ortalama 549 ek kalori alıyor ve buna nazaran aktivite için kullanılan enerji miktarları değişmiyor. Bu da daha az uyuyan insanların ek kalori yakmadığını gösteriyor.

Ne yapmalıyız?

Uykuya geçişte ve uyku süremizde besinlerin de çok büyük önemi var. Uyku problemi yaşıyorsanız uyumadan 1-2 saat önce besin alımını kesmekte fayda var. Önemli olan neyi ne zaman ve ne kadar yediğiniz. Yatmadan en geç 1-2 saat önce yağlı, şekerli, baharatlı, ağır besinler yerine daha hafif ve uykuya geçişi kolaylaştırıcı besinler tercih edilebilirsiniz.

Mineral eksikliği veya hormonal bir sıkıntımız için takviye gıda gerekebileceğinden mutlaka hekime başvuralım.

Bitki çayları da uykusuzluk konusunda bize yardımcı olabilir. Papatya çayı, melisa çayı, kafeinsiz yeşil çay bu konuda size yardımcı olabilir.

Bedeninin, ruhunun dinlenmesi, güçlü bir bağışıklık ve iştah yönetimi için günde ortalama 6-9 saat uykuya ihtiyacımız var.

Sağlıkla kalın…