El Ele Tutuşunca Halay Olur

Dört yandan kuşatma altındayız.

Korona, tarikat, soygun, baskı, ölüm… Bir de av alanı yaptılar ki memleketi, tepem atar!
Bu hep böyle olmuştu tarih boyunca.

Özgürce yaşamak, insan gibi yaşamak, büklümsüz yaşamak, bir ardıç inadında dirençli ve sağlam durmak secdeciler dünyasına aykırı gelir. Her baş, talan buyruğunda alınları bastıkları yere değsin isterler. Dinsel kılıf altında “tanrı” adına istedikleri aslında kendileri için istedikleri seyir. Tanrının senin yamukluğuna ihtiyacı mı var! Dik duran göze çarpar, azdır çünkü. Vurula kellesi o zaman! Yağmacıyı ondan daha çileden çıkaran olay yoktur.

Sağ olsun Dersim insanı ne yapsa bizi onurlandırmadan edemez. Gözlerim yaşarır her defasında. Acaba bunu hak ettik mi? Hiç sanmıyorum, hakkımızdan aşkın bir şeydir bu sevgi! Biz de dik duruş buyruğunu hiç red etmeyiz bu güzel insanların…

Görsel ve yazınsal Dersim yayıncılığına katkısı olan dostları kutluyorum. Bana ayırdıkları “Tédüştiye” köşesinde ufacık bir katkım olursa bu bana yeter! Fakat Dersim’e ve Dersim insanına yetmez! Birbirine yaslanmış ağaçlar eğilmez, sırt sırta vermiş insanlar yenilmez! Ses sese katılmadıkça gümbür gümbür sarsmaz berkin saltanatları. İnsan el ele tutuşunca halay olur, tekli oyunun tadı olmaz.

O yüzden Dersim’in bütün nitelikli aydınlarını bu çabaya destek olmaya çağırıyorum. Birlikte bu kuşatmayı yarabiliriz.

Hepinize merhaba, başaracaksınız, biliyorum…

Haydi rast gele!