Kış Aylarında Vücudumuz İçin Ne Yapmalı?

Soğuyan havanın etkisiyle ve aylardır içinde olduğumuz pandemi süreci ile birlikte sosyal hayatımız ve dolaylı olarak fiziksel aktivitemiz azaldı. Evde olanlar ve işten eve dönenler direkt kendimizi mutfakta bulur olduk. Güneşle geçirdiğimiz zaman azaldıkça vücudumuzda bulunan seratonin hormonunun salgılanmasında düşüş olacağından daha depresif, daha uykusuz ve daha mutsuz bir hal bizi esir aldı. Peki bu ruh halimizi iyileştirmek için neler yapabiliriz birlikte bakalım:

-Kilo alma eğilimi

Kış aylarında daha fazla kilo alma eğilimindeyken yaza doğru kışın pişmanlıklarını yaşarız. Yaz aylarında pişmanlığı şimdiden yaşamamak adına kendimize engel olalım. Soğukların gitgide artması ile halsizlik, isteksizlik, mutsuzluk sonucu aşırı yeme atakları olabilir. Bunları önlemek adına az ve sık beslenirsek ve ara öğünlerimizde lifli, uzun süre tokluk sağlayan besinleri kullanmalıyız. (kuru ve yaş meyveler veya yağlı tohumlar yanında süt/yoğurt/kefir)

-Atıştırma istekleri

Beyin bir şeyler yiyince vücut ısısının yükseleceğini bilir ve yemek yemeniz için sinyaller gönderir. Biz de bu sinyaller ile kendimizi yemek yaparken veya sipariş verirken buluruz. Bunu önlemek için atıştırmalıklarımızı düşük kalorili, besleyici değeri ve lif oranı yüksek yiyecekler ile yapmalıyız. Örneğin tarçınlı süt, ballı bitki çayları gibi.

-Depresyon ve Omega-3

Bazı araştırmalar, depresyon vakalarının yüzde 14’ünün kışın ortaya çıktığını gösteriyor. Omega-3 yağ asitlerinin eksikliği sizi daha depresif hissettirebilir. Bunun için omega-3 alımına özen gösterebiliriz. Anti-depresan etkili bir beslenme planı, haftada 2-3 gün balık ve omega-3 yağ asitleri bakımından zengin diğer besinleri (ceviz, keten tohumu, semizotu gibi) içermelidir.

-D vitamini eksikliği

Soğuk havalar güneşten bizi alıkoyacağından %90’ını güneş yoluyla alabildiğimiz D vitamininde eksiklikler açığa çıkacaktır. Bunu besin yoluyla süt, yağlı balıklar, yumurta, maydanoz ve brokoliden karşılayabiliriz.

-Su kaybı

Kuru ve soğuk hava su içme isteğimizi azaltacaktır. Kaybedilen sıvı kaybını yerine koymamız önemli olacağından günde en az 2-2,5 litre su içmeye devam etmeliyiz. Hatırlamamız adına alarm kurabilir veya başucumuza su şişesini koyarak her gördüğümüzde anımsamamıza yardımcı olabiliriz.

Duygusal açlığınıza engel olmak adına ileride pişman olacağınız günleri ve sağlığınızı etkileyecek yönlerini düşünelim. Beslenmenizin geleceğinizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin.

Sağlıkla kalın…