Ön Asya Halkları Tarihinde Dersim

Hattiler, MÖ 2000'lerde Anadolu'da hâkimdiler. Onların gelişmişlik düzeyi yüksekti. İlk defa çivi yazısı ve devlet organizasyonlarını kendilerinden önceki komşularından ve yerleşik Ön Asya halklarından örnekleyerek almışlardı. Başkentleri Hattuşaş’tı. Bu isim devletin kurucusu Hatti ya da Hitit'ten gelmeydi. Hititler’in en görkemli dönemi MÖ.1800’lerdi. Ardından bölgenin hâkimiyeti Subariler’in eline geçti. Subariler "hafif yapılı iki tekerlekli at koşulu savaş arabaları" icat etmişlerdi.

Hattiler, MÖ 2000’lerde Anadolu’da hâkimdiler. Onların gelişmişlik düzeyi yüksekti. İlk defa çivi yazısı ve devlet organizasyonlarını kendilerinden önceki komşularından ve yerleşik Ön Asya halklarından örnekleyerek almışlardı. Başkentleri Hattuşaş’tı. Bu isim devletin kurucusu Hatti ya da Hitit’ten gelmeydi. Hititler’in en görkemli dönemi MÖ.1800’lerdi. Ardından bölgenin hâkimiyeti Subariler’in eline geçti. Subariler “hafif yapılı iki tekerlekli at koşulu savaş arabaları” icat etmişlerdi.

Onlar, MÖ.1700’lerde bir krallık kurdular. Adına Mitanni Krallığı dediler. Mitanni Krallığı bölgedeki toprakları ele geçirdi. Bir kaç yüzyıl bölgenin tek hâkimi oldu.

Mitanni Krallığının son başkenti Dersim Çemişgezek’teki Vasgıvan köyüydü. Hatti-Subari, Mitanni döneminde bölgede çok tanrılı-görsel ve imgesel inançlar vardı. Güneş dişiydi ve Ana Tanrıça’ydı. Fırtına erkekti, Ana Tanrıça Güneş’in eşiydi. Dönemin halkları arasında bazı doğa varlıkları; akarsular, dağlar, ormanlar kutsal kabul edilmişlerdi. Tanrılar, değişik efsunlu sözlerle kutsanmıştı.

Anaerkil gelenekler güçlü biçimiyle kendini gösteriyordu. Güneş kültü inancı çok etkiliydi.

Bölgede egemen olan, Hattiler-Subariler-Mitanniler saldırılarla parçalanma sürecine girdiler. Ardından yörede pek çok küçük beylik meydana geldi. İçlerinde güçlü olanlardan biride, Dersim Hozat coğrafyasındaki Samosilerdi.

Hozat’taki Samos Kalesi’nin ünü uzaklara yayılmıştı. M.Ö. 1100’lerde; bronz, bakır, altın ve gümüş işçiliğinin geliştiği yerler buralardı.

Hozat Samos Kırk basamaklı Taş Kalesinde; taş ocakları (taş fırınları) vardır. Bu taş ocaklarda (taş fırınlarda) bronz, bakır, altın ve gümüş eritilmekteydi. (Samos Kalesine alan çalışmasına gittiğimde, kale ve kaledeki taş fırınları/taş ocakları etkileyiciydi.) Dersimli Samosilerin madencilikteki ünü sınırları aşmış, batı da Kapadokya’ya kadar yayılmıştı.

O dönem Asurlular güç kazanmıştı. Dersim’in bronz, altın, gümüş madenlerini ele geçirmek için pek çok defa Hozat Samos Kalesine (Dersim’e) saldırılar başlattılar. Samos Kalesi, Asurlularla Dersimliler arasında çetin savaşlara sahne oldu.

Ardından MÖ.980 ile 800’lerde yörede toplumsal ayağa kalkışmalarla yeni birlikler kuruldu. Bu yeni birliğin adı Urartular’dı.

Van yöresinde ortaya çıkan bu boy ve soylar arasında en güçlü olanları Biayna ve Manalardı. MÖ. 900’lerde bu iki boy birleşti, Urartu ismini aldı. Urartu ülkesi Kral Mena ile oğlu Argişti döneminde (MÖ.800’de) hızlı ilerleme gösterdi.

Kral Argişti topraklarını kuzeyde Kafkasya dağlarına, doğuda ise Sağman Dersim, Sivas Kızılırmak boylarına kadar genişletti. MÖ.800’lerde başlayarak yeni oluşturulan Urartu kültürü ve uygarlığı tüm coğrafyada hâkim oldu.