Su, Gözeler ve Dersim Üzerine

Dünyada sular ve ırmaklar kendisinden çok söz ettirmişti. Mısır’da Nil, Çin’de Sarı su, Hindistan’da Ganj, Kafkasya’da Kuban, Mezopotamya’da Dicle ve Fırat… Dersim ‘de de Munzur… Munzur dünyanın en büyük ırmağı değildi; ama kendisinden en çok söz ettiren bir su oldu.

Çinli bir filozof olan Su Ze; “Yaşam, su kıyısında başlar” demişti. M.Ö. 546’da Thales ise canlıların suda doğduğunu söylemişti. Pek çok antik Çağ Filozofu da dünyanın sudan meydana geldiğini söylemişlerdi.

Hindistan’da Ganj kutsaldı. Anadolu’da Alevi inancında Dersim’de Munzur suyu kutsaldı. Munzurla ilgili pek çok söylence vardır. Hızır’ın Bozatı Munzur Gözlerinde doğan kanatlı bir attı ve Hızır’a armağan olarak gelmişti.

M.Ö. 3000’lerde yörede Subarilar egemendi. Subariler, Hititler döneminde bölgede yaşamışlardı. Zaman zaman daha aşağılara dek indiler. Kökenleri itibarıyla Mezopotamyalıydılar. Hititler döneminde yörenin egemenleri Hurriler oldu. Hurrilerin çeşitli kolları vardı. Gutiler, Mitanniler /Kürt toplulukları/ Subarilerle aralarında birer kabile federasyonları biçiminde örgütlenmişlerdi. Zaman zaman Hititlere yenildiler. Dersim Çemişgezek Vasgıvan Köyü Huttilerin Hurrilerin son başkentleriydi. Hurri ve Gutti (Kürt) kabileleri değişik boylardan meydan geliyorlardı. Yörede çok geniş alanlara dağılmışlardı.

Antik Çağdan beri Dersim çok önemli uygarlıklar ev sahipliği yapmıştı. Dersim tam bir diller, dinler ve halklar diyarıydı. Part krallığının tarihte son başkenti Dersim’deydi. Burada varlığını yaklaşık 5 asır sürdürdüler. (M.Ö. 220 ile M.S. 245) Son başkentleri Ovacık Pardiydi. Part Krallığını içindeki unsurlar Rutullar, Asuwanlıar, Partlar, Bakterianlar, Samosiler, Xoşanlılar gibi çağdaş pek çok Dersimli otokton (yerleşik) boylar ve kabilelerdiler. Onların konuştukları dil Dimiliceydi. Dimiliceye sonraki yüz yıllarda Kırmançca ve Zazaca denilmeye başlandı.

Part Krallığı zamanında (M.Ö. 220- M.S. 245) Dersim’e Parteniya deniliyordu. Georges Thoson, bölgeye Partheniya demektedir. Parteniya sözcüğü birlesik bir sözcüktür ve iki bölümden oluşur. Part kökü Dimılice otuz demektir. Bugün hala Dersim’de: bir parat burma ot, bir parat ceviz, bir parat kurut gibi söylemler günlük dilde konuşulmaktadır ve part, otuz demektir. Otuz burma ot, otuz ceviz, otuz kurut gibi… Eniya ise çeşme, pınar demektir. Partenya ile murad edilen otuz pınar, otuz çeşme ile anlatılmak istenen Munzur Gözleriydi.

Partlar, bölgesinde matematik ve sayılarda komşularından ilerideydiler. Büyük İskender zamanında bölgede etkiliydiler. Büyük İskender, işgal ettiği topraklara kendisini temsil etsin diye Vekil krallar atıyordu. Bu Vekil krallara Selvkos veya Selevkitler deniliyordu. İskender’in ölümünden sonra Selvkoslar bağımsızlıklarını ilan ettiler. İlk bağımsızlığını ilan edenler, Dersimli Dımılili boylardan Partlar oldular. Aynı yıllarda Karadeniz’de de Khollar, Kholheti diye bağımsızlıklarını ilan ettiler.

Dersim Hozat’ta en eski kale, bugünkü Samosi Köyü’ndeki Samos Kalesidir. Antik edebiyat el yazmacısı Hesiodos, M.Ö. 10. yüzyılda, Samosi’yi anlatırken, Samos halkı diye tarif etmektedir. Amazon savaşçı kadınlar gibi Samosili kadınların savaşkan kadınlar olduğunu yazmaktadır. O çağlarda Dersim’in Baş Ana Tanrıçası Anderiya idi. Anderiya bir baş anatanrıçaydı. Anderiya Ana Tanrıça inancı daha sonraki yüz yıllarda Batı Ege’ye, oradan da Yunanistan Samos adasına götürüldü. Samos halkı Yukarı Mezopotamya (Dersim’den) Ege’ye oradan da Yunanistan’a, adalara yerleşmiş halk topluluklarıydılar.. Baş Ana tanrıça Anderiya’nın iki kızı vardı. Biri Kayme, diğeri Hera… İkisi de tanrıçaydılar. Biri iyilik, diğeri kötülük tanrıçası. Sonradan Mısır’dan Anadolu’ya istilalarla gelen Dor saldırılarıyla onların özellikleri Ege’de Amazon savaşçı kadınlarına dönüştürüldü.

Ege’de Tanrıça Anderiya’nın hizmetinde olan Genç Kızlara, Kore deniliyordu. Bugün hala Dersim’de genç kızlara Kore denilir.

Anadolu’ya gelen saldırılarla o yüzyıllarda Dersim’e yerleşen kabile ve boylar arasında Subarilar de vardı. Antakya civarında yerleşiktiler. Hurrilerce, Mitannilerce (Kürt) boylarınca sıkıştırılarak Kuzey’e doğru çekilmek durumunda kaldılar. Bunlar Keldani, Kartveli, Muşki olarak kabul edilmektedirler. Bugün Gürcüler kendilerini Muşki-Kartveli olarak kabul etmektedirler.

Dersim Çemişgezek’te Aşuwa (Işuwa) isimi ise bir köyün, eskiden yerleşik bir boyun ilk adlarından biridir. Asuwa Dersim’de sınıfsız toplumu yaşayan bir döneme takabül etmektedir ve varlığını sonradan en güçlü olarak MÖ. 3000’lerde sürdürmüştür. Asuwa ismi, Dersim Çemişgezek’te bir köy adı olarak günümüze kadar geldi ve adını, varlığını hala sürdürmektedir.