12 Eylül’de Çerkes, Kürt, Türk kitlesi ve Alevi toplumu, CHP tabanında birleşiyordu. İşçiler arasında DİSK’in faaliyetleri, öğretmenler arasında TÖP-DER örgütlülüğü gelişiyordu. Öğrenci gençlik hızla devrimci fikirleri benimsiyordu. Aleviler ise, CHP içerisinde “sol” da toparlanmaya çalışıyordu.
CHP karşısında ise, AP, MHP ve MSP gibi partiler kitleleri etki altına almışlardı. Politik örgütlenme o yıllarda böyleydi.
Ekonomik, politik olarak toplumsal düzene şimdiki gibi uluslararası emperyalist güçler müdahale ediyordu.
Sendikal örgütlenmeler, devrimci demokrat örgütlenmeler kitleler içerisinde taban bulmasına karşın, Alevilerin, Kürtlerin örgütlülükleri zayıftı.
Emperyalist işbirlikçiler ülkede pek çok yerde Maraş’ta, Çorum da, Sivas ta ırkçı saldırıları MHP eliyle tırmandırıyordu. Ülke genelinde işsizliğin, yoksulluğun, örgütsüzlüğün olduğu, sınıf mücadelesinin zayıf ve cılız kaldığı bölgelerde Alevi – Sünni çelişkileri körükleniyor, türlü oyunlar tezgâhlaniyordu.
Ülke genelinde ortam oluşturuluyor, koşullar hazırlanıyordu. Amerikancı genel bir Askeri darbe planları yapılıyordu. Buna göre askeri faşist darbe hazırlıkları için katliamlar, saldırılar, gözaltılar tezgâhlandı. Maraş’ta, Çorumde, Malatya’da, Sivas’ta katliam yapmak için tüm hazırlıklar tamamlandı.
Ülkede o yıllar AP, MSP, MHP gibi partilerin birlikte oluşturduğu Milliyetçi Cephe (MC) hükümeti iktidardaydı. Demirel başbakandı. Demirel, Erbakan, Türkeş bir araya gelmiş I.II. III. Milliyetçi Cephe (MC) iktidarları oluşmuştu.
Ekonomik, politik, kültürel ve siyasi olarak işçilerin, emekçilerin bütün halkın geleceği karanlıktaydı. Türkiye ekonomisi, politikası ABD ipoteği altındaydı. Karaborsa, işsizlik, hayat pahalılığı, zamlar, yoksul halkın omuzlarında bir kamburdu.
Bütün bunlara karşı, öğrenciler okullarda, işçiler fabrikalarda grevler, boykotlar başlatmışlardı; köylüler traktörlerle eylemler yapıyorlardı. Gelişen muhalefet sonucu MC hükümeti düşürüldü.
Ecevit’in CHP’si iktidar oldu. Ecevit’in hükümet olmasıyla ülkede işçilere, halka karşı değişen bir şey olmadı. Yoksulluk, işsizlik devam etti. Karaborsa, pahalılık, benzin kuyrukları, gıda kuyrukları, elektrik ampulleri dahi bulunmuyordu, zamlar devam ediyor, işçi grevleri yaygınlaşıyordu. AP, MSP, MHP gibi iktidardan düşürülen partiler, Ecevit’e yükleniyordu.
Öğrenciler okullarda, halk sokaklarda, aydınlar, akademisyenler üniversitelerde, gazeteciler sokaklarda faşist saldırılarla katlediliyorlardı. MHP gibi ırkçı, milliyetçi parti, sivil saldırılarla katliamlar yapıyordu.
Çorum, Sivas, Malatya gibi illerde Aleviler katlediliyorlardı. ABD eliyle ülkede derin yapılanmalar, devlet eliyle kontrgerilla örgütlenmelerle katliamlar yapıyordu. 12 Eylül Askeri darbe planları hayata geçiriliyor, tutuklamalar, gözaltılar yapılıyordu, Maraş katliamı planları hayata geçiriliyordu.
12 Eylül 1980 sabahı ise ülke genelinde sıkıyönetim ilan edilerek Askeri darbe gerçekleştirdi.