100. Yılında Koçgiri Katliamında Yaşamlarını Yitirilenlerin Anısına

Dersim Sancağı, Hozat ve Koçgiri…

Osmanlı, 1730’lu yıllarda Lale Devri dönemini yaşarken, şan, şatavat içerisindeydi. Ülkede yokluk, yoksulluk hakimdi. Halk, açlık, fakirlik içerisindeyken İstanbul’da Saray’da hazine tamtakırdı. Yine de Lale Devirinde, saray şatavatını sürdüryor, Lale şenlikleri yapılıyordu O dönem İstanbul da; “Mahbudu zaman içinde bir La soğan bin altındı”.

Hazinenin tamtakırlığı karşısında Lale Devri eğelenceleriyle, siyasal iktidar mensubları, saray içi memurları, paşaları, soygun, rüşvet, hırsızlık içinde zevk u sefa sürdürüyorlardı. Halkın durumu yürekler acısıydı.

Osmanlı o yıllar, İranla savaşa girdi. İran’a saldırırken aynı yıl yani 1720’de Dersim’e saldırdı. Dersimliler büyük zaiatlar vermese de, o saldırıları Ovacık’da Gülabi Ağa, geri püskürttü. Osmanlının iki topu imha edildi, iki topu da Dersimlilerin eline geçti.

Ardından birinci Abdülhamit (1750-1789) dönemi başlayınca, kendisinden önce Lale Devrinde boş olan hazineyi doldurmak için, savaşlarla ganimetler elde etmeye yöneldi. Pek çok savaşlar çıkarttı.

Asıl hazineye gelir elde etsin diye ülke içerisinde de sömürüyü arttırdı. O sürece kadar Osmanlı da madenlerin işletilmesi yerel Beylerin elindeydi.

Birinci Abdülhamit, yerel Beylerin elindeki madenlerin işletmesini ele geçirmek istedi. İlk defa 1778’de Madeni Hümayun diye bir ferman yayınaldı.

Madeni Hümayun fermanıyla yerle Beylerin ellerindeki tüm madenleri ele geçirdi. Madeni Hümayun fermnıyla Osmanlı, yerle İdarecileri değiştirdi. İdari değişikliklerle pek çok kazalar oluşturdu.

Dersim’de de kazalar oluşturuldu. İdari değişikliklerle Hozat’a bağlı olan Koçgiri, 1778’de Madeni Hümayun fermenıyla Kaza statüsüne dönüştürüldü. Kaymakam ve Nahiye Müdürü atmaları yapıldı.

Koçgiri, o tarihlerden başlayarak 1848’de kurulan Dersim Sancağına (Hozat merkezine) bağlı bir kaza olarak varlık sürdürdü. Ardından Osmanlı saldırılarına karşı ayaklanma ve direnişler yüzünden Hozat merkezli Dersim Sancağı, pek çok defa değişik Sancaklara bağlandı.

1848’de kurulan Hozat merkezli Dersim Sancağı’nın içerisinde ki Kuzucan (Pülümür) ve Mazgirt, büyük yerleşim kabul edildi. Buralar da Koçgiri’ye bağlandı.

Ardından Hozat merkezli Dersim Sancağı, 1848’den 1851’e kadar 4 yıl Diyarbakır Vilayeti’ ne bağlandı. 1851’de çıkan bir İrade ile Dersim Sancağı, bu defada daha yakın olması sebebiyle Diyarbakır’dan ayrılarak, Harput Vilayeti’ne bağlandı. Aynı yıl yani 1851’de Hozat merkezli Dersim Sancağı yönetimi düzenlendi. İlk defa 1851’de Hozat İdarey-i Meclisi kuruldu. Belediye, banka, iki mektep, polis karakolu, mahkeme ve Hozat kışlası yapımı oluşturuldu.

1864’de ise, II. Abdülhamit (1861-1894) yeni bir Vilayet Kanunu çıkardı. Böylece II. Abdülhamit tarafından 1867’de Dersim bu defada Erzurum Viayeti’ne bağlandı. O yıl Osmanlı Dersim’e saldırdı. Saldırılara, baskılara karşı Dersimliler direnişler geliştirdiler. Bu direnişler bahane edilerek, “böl parçala”, zayıflat anlayışıyla, Koçgiri’yi 1867’de Dersim Sancağı’ndan ayırdılar. Osmanlıda yapılan bu yönetim ve idari değişiklikler, 1880’e kadar sürdü.

1921’de Koçgiri katliamı gerçekleştirildi. Sakallı Nurettin Paşa Koçgiri’de 6 binden çok insan katletti. Katliama karşı Koçgirililer ayaklandı, kendilerini savundular. Direnişin önderi Haydar Bey öldürüldü. Alişer ve Zarife Xatun Koçgiri katliamının ardından iç Dersim’e geçti, oralarda faaliyetlerini sürdürdü.

*

SALTIK; Turabi: Dersim Tarihi, Babek /Sancı Yayınları Kolektifi, Nisan 2019, İstanbul.