Soğuk Havaların Vazgeçilmezi: Bitki Çayları

Hasta olacakmış gibi hissettiğimizde, havalar soğuduğunda sarıldığımız içecek olan bitki çayı kimine göre vücudumuza yararı çok iken kimine göre zararlı etkisi de mevcuttur.

Peki, nedir işin gerçek boyutu? Özellikle soğuk havalarda günde 4-5 kupa bile içebildiğimiz bitki çayları yararlı mı zararlı mı?

Birçok çeşidi olan bu çayların tüketiminde önemli olan çeşidine göre faydalarını bilmek ve ortalama günde 2-3 kupayı geçmemek. Her besinde olduğu gibi bunlarda da porsiyonun fazlalığı böbrek yükümüzü arttırır ve barsaklarımızın villus denilen yapılarını bozar. Yani yararlı mineral ve vitaminlerin vücudumuzda emildiği kısıma zarar vermiş oluruz.

Nedir bu bitki çaylarının yararları? Hangi çeşitleri vardır?

Siyah Çay: Hayatımızın içinde yaz kış demeden en çok bulunan çeşidi. İçeriğindeki doğal antidoksidan olan flavonoidler kan damarlarını genişleterek kanın vücuttaki dolaşımını kolaylaştırır ve böylece kalp sağlığını korumaya yardımcı olur. Çayda bulunan kafein ve tanenlerin vücuttan su atımına sebep olması nedeniyle gün içerisinde 3 fincandan fazla tüketilmesi önerilmez. Özellikle demir eksikliği olanların öğünlerle birlikte tüketmemeye en az 45 dakika-1saat ara koymaya özen göstermesi gerekmektedir.

Yeşil Çay: Toksin arındırıcı etkisi, baş ağrısı, vücut ağrıları, hazımsızlık, depresyon, immun sistem destekleyicisi olan bu türün zayıflamanın bir numaralı yardımcısı olarak gösterilmektedir. Fakat maalesef bu şehir efsanesidir. Tek başına hiçbir besinin mucizevi etkisi yoktur.

Papatya Çayı: Özellikle stres ve uykusuzluk döneminde sakinleştirici etkisi vardır. Allerjenik özelliğinin yüksek olması nedeniyle çocukların ve hamilelerin tüketmesi önerilmez.

Kiraz Sapı Çayı: Barsak düzenleyici, idrar sökücü etkisi etkisi mevcuttur. Özellikle kadınlarda regl dönemlerinde ağrıların azalmasına yardımcı olmaktadır.

Ada Çayı: Kan dolaşımını hızlandırıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve astıma karşı etkili bir bitki çayıdır. Ayrıca regl düzensizliği yaşayan kişilerin kanamalarının daha düzenli periyotlarda olmasına destek olur.

Ihlamur: İdrar söktürücü ve bağışıklık güçlendirici etkisi vardır. Özellikle kış aylarında en çok tüketilen bitki çayıdır.

Kuşburnu Çayı: Doğal C vitamini içeren en değerli kaynaktır. Konstipasyon (kabızlık) sorununun çözümüne yardımcı olur. Enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.

Peki, nasıl demlemeliyiz, ne kadar sürede tüketmeliyiz?

Yaprak bitki çayı demleme: Ihlamur, yeşil çay, sinameki, anason, adaçayı, biberiye, gül, papatya, kuşburnu gibi bitkilerin demlenmesi yaprak bitki çayı demleme sınıfında yer alır. Çayını yapacağınız bitkinin yaprağı, kaynatıldıktan sonra en az 1 dakika dinlenmiş suya eklenir. Sonrasında 5-10 dakika çayın demlenmesi ile birlikte tüketilebilir.

Kök bitki çayı demleme: Tarçın, zencefil gibi sert bitkiler, kök bitki çay demleme grubunda yer almaktadır. Aynı miktarda bitki ve su bir kaba konularak 15-20 dakika haşlanır. Sonrasında bir süzgeç yardımı ile çıkan suyu süzerek içmeye hazır hale getirebilirsiniz.

Demlendikten sonra aynı gün içinde tüketilmelidir. Çok fazla bekletilmesi toksik etki yaratmasına sebep olmaktadır.

HASTALIK KOVUCU KIŞ ÇAYI TARİFİ

MALZEMELER:

• 2 portakal – 2 mandalina
• 1 limon – 2 tutam ıhlamur
• 3 su bardağı su
• 1 tatlı kaşığı Bal (servis için)

HAZIRLANIŞI

Portakal, mandalina ve limonu bol su ile yıkayın. Kabukları ile beraber yarım ay doğrayıp bir tencereye alın. Üzerine ıhlamur ve suyu ekleyip kaynatın. Kaynayınca ocaktan alın ve kapağı kapalı olarak 5 dakika dinlendirin. Üzerine bal gezdirip servis yapın. Ölçüler 2 kişiliktir.

Helal hoş olsun…