DEDEF’ten Köylerin Bombalanmasına Dair Basın Açıklaması

Dersim Dernekleri Federasyonu sosyal medyadan yaptığı çağrı ile, Dersim’de başlatılan askeri operasyon ile Kakber köyü ve etrafının can güvenliğinin de tehlikeye girmesine ilişkin yapacağı basın açıklamasında bulundu.

Yaptıkları basın açıklamasında şu konulara değindi:

DERSİM’DE BASKI VE ASİMİLASYON SALDIRILARI ARTARAK DEVAM EDİYOR.

Basına ve kamuoyuna!

DERSİM’DE BASKI VE ASİMİLASYON SALDIRILARI ARTARAK DEVAM EDİYOR.

Geçtiğimiz hafta Dersim’de başlatılan askeri operasyon kapsamında Hozat ve Ovacık arasında bulunan Kakper köyü kırsal alanında havadan başlatılan yoğun bombardıman devam etmektedir.  Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre Kakper köyünün etrafı savaş uçakları tarafından bombalanarak  köye giriş ve çıkışlar yasaklanmıştır.

Yerleşim yerlerine yakın ormanlık alanların bombalanması sonucu yükselen dumanlar, köylüler tarafından cep telefonu ile kaydedildi.

Dersim-Ovacık-Hozat ilçeleri arasındaki Kakper, Zoğar, Tanzi, Kızıl Kilise ve Çamurek köylerinin bulunduğu bölgede operasyon köylere yakın alanda 6 gündür bombardımanla devam etmektedir.

Geçtiğimiz yıl askeri operasyonlardan sonra haftalarca ormanlarımız yanmış ve uzun süre müdahale edilmemişti. Bu yangınlar doğal afet değil, devlet eliyle gerçekleşen bir afettidir. Geleceğimiz yakılıyor. Buna hep birlikte dur diyelim.

 Dersim’de ve bölge illerde  “terörle mücadele” adı altında uzun yıllardır binlerce hektar orman yok oldu ve aynı düşünce yapısıyla devam ederse yok olmaya da devam edecek görünüyor.  Biz Dersimliler Orman yakmakla hiçbir sorun çözülmeyeceğini çok iyi biliyoruz.

Dersime ve onu var eden her şeye düşman olanlar ormanımızı yakıyor. Bilcümle geleceğimizi yakıyor. Gerekçe bildiğimiz hikaye; terör, asayiş…

Ağaçlarımızı yakıyorsunuz ya, hani meşelerimizi. Sadece onları yakmıyorsunuz, umutlarımızı yakıyorsunuz mu diyeceğimizi sandınız?  Asla umutlarımız hiç yok olmadı. Ağaçlarımızı yakarken onların üzerindeki börtü böceği, gölgesinde boy veren çiçeği, mantarı, sincapları, tavşanları, tilkileri, sakız yaptığımız kengeleri, kuşları ve sayısız mikro organizmayı yakıyorsunuz, top yekûn yaşam alanlarımızı bombalıyor ve yıkıyorsunuz, ne kadar baskı yapsanız da ne kadar bombalayıp yıksanız da Dersimlileri özgürlük, hak ve adalet mücadelesinden vaz geçiremezsiniz.

Dersim de her ay yasaklı bölgeler oluşturulmasına ve köylerin köylerine gitmesine izin verilmemesine rağmen, maden şirketleri Otlubahçe köyünde kolluk kuvetlerinin kontrolünde hukuksuz ve izinsiz istedikleri çalışmaları yapmaktadırlar.

Orman yangılarıyla, maden arama çalışmalarıyla yapılan baskıların yanında bölgedeki asimilasyon saldırıları da hız kesmeden devam ediyor.

Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş, Dersim’e gelerek Hz Fatma Gençlik Merkezi, Hz Ali Gençlik Merkezi, Ehlibeyt Kuran Kursu, Hafızlık icazet merkezi adı altında asimilasyon merkezlerinin açılışını yaptı.

Dersime ve Aleviliğe dair değer vermeyenler, halkın inanç değerleriyle oynayıp Alevi kutsallarını kendi inkarcı ve asimilasyoncu emellerine alet eden bir yaklaşım görüyoruz. boş camiilerde yüksek sesle merkezi yayınla ezan okutulması  Alevi kutsallarını değersizleştirmeye çalışan bu yaklaşım yüz yıllardır sürmektedir. Geçmişten bu güne Alevi halkımızı sünni’leştirme, olmadıysa sii’leştirme çabaları aralıksız çeşitli yol ve yöntemlerle sürdürüldü ve sürdürülmektedir.

Bu gün jaru diyarlarımızı yok sayan, Munzur Bava yı mesire yeri yapan, her biri halkımızın yüreğini fetheden kutsallarımız olan dağlarımızı maden şirketlerine açan, Düzgün Bava da silahlarla resim çektiren bir yaklaşımla karşı karşıyayız.

 Alevilerin vergisinden maaş alıp, Alevileri yok sayan, Cem evlerimizi inanç merkezi olarak kabul etmeyen, İslamı, İslamiyeti kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanan bu anlayışı reddediyoruz.

Bu beyhude çabalarınızdan vazgeçin.

Elinizi Harde Dewreşten Çekin

DERSİM DERNEKLERİ FEDERASYONU adına

MUNZUR KORUMA KURULU