Ülkede olduğu gibi o günlerde Çorum’da da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı hazırlıkları vardı. Okullarda bu hazırlıklar yapılırken kız öğrencilerin giydikleri kısa şort kıyafetler bahane edilerek gerici dinci guruplar, İslamcı Gençlik adıyla:
“Müslüman namusuna sahip çık. 19 Mayıs gösterileri adı altında yine namus bacılarımızın iffeti ve hayatına kahpece saldıracak bir gün geliyor. (…) Ey Müslüman düşün, düşünki haddini bilmeyenlere bildirelim hadlerini. Ne mutlu cihat edenlere..” diye cihat çağırılarıyla bildiriler dağıtılıyordu.
Böylesi bir politik süreçte Çorum katliamı gerçekleştirildi. Akla gelebilecek her türlü vahşet sergilendi. Çorum katliamı, Maraş katliamı gibi bir kontrgerilla örgütlenmesiydi.
12 Eylül’e 4 ay kala Çorum’da katliam başlamıştı. Esasen 27 Mayıs 1980’de Gümrük ve Tekel Bakanı olan MHP’li Gün Sazak, Ankara’da Dev-Sol tarafından öldürülmüştü. Bu olay üzerine Çorum’da ırkçı faşist, İslamcı, dinci gruplar, gizli örgütlenmeler ve kontrgerilla eliyle halk kışkırtılarak bir gün sonra 28 Mayıs’ta sokağa döküldüler. MHP’li ülkücüler, üzerinden Alevilere, sol sosyalsitlere saldırıp linç ve katliam girişimleri başlattılar. “Çorum konünistlere mezar olacak” sloganlarıyla şehirde sol kimlikleriyle tanınan kişilere ve Alevi mahallelerine saldırdılar.
Çorum’un en işlek caddesinde, MHP ve dinci gruplar: “Kanımız aksa da zafer İslam’ın”, ” Kana kan intikam” sloganlarıyla ve cihat çağırılarıyla kalabalık güruhlar yürüyüşe geçmiş saldırı başlatmışlardı. Cadde üzerinde, ara sokaklarda bulunan Alevi ve solculara ait iş yerlerinin, kapı, pencereleri kırılmış, yağmalamış, ateşe vermişti. Faşist gruplar akşama kadar caddelerde sloganlar atmış, önüne çıkanları darp etmişlerdi. İl, ilçe ve köylerden Çorum’a gelen tüm yollar fasistlerce kesilmişti. Çorum’da yayın yapan Çorum Gazetesi ile Bahar Kitapçısına saldırılmıştı. Alevi mahallelerinin girişlerinde Aleviler, sol sosyalistler kendilerini savunmak için barikatlar kurmuşlardı. Saldırgan faşist, ırkçı, milliyetçi gruplar barikatları geçememişlerdi.
Çorum Valisi Rafet Üçelli sokağa çıkma yasağı ilan etmişti. Alevilerin kendilerini savunmak için kurdukları barikatları kaldırması için Jandarma Komutanlığına emir vermişti. Jandarma Komutanı Yarbay Vural Güri’den barikatları yıkılmasını istemişti. O zaman Çorum Valisiyle Yarbay arasındaki konuşma basına yansımıştı. Vali: “Ankara Samsun karayolu trafiğe açılsın”. Yarbay Valiye: ” Sayın Valim yolu açmak için silah kullanmak lazım, kan akar, bu da olayları artırır” der. Vali, yinede: “Her şeye karşın yol trafiğe açılsın” deyince, Yarbay, “Kan dökülür, ben açamam buyurun siz açın” der.