Liberal-sağcı VVD partisinin başına solcu Kürt anne-babanın kızı Dilan Yeşilgöz-Zegerius geçti. İlk kadın başbakan olabilmesi için Sosyal Demokrat Timmermans ve Hristiyan Demokrat Omtzigt’in karşısında geniş bir sağ blok kurması gerekiyor.
Önceki Hollanda kabinesinin Güvenlik ve Adalet Bakanı, Türkiyeli Kürt göçmen Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un, beklendiği gibi, iktidar ortağı VVD’nin (Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi) liderliğine yerleşeceği kesinleşti.
bianet’in haberine göre, VVD 22 Kasım’daki erken genel seçimlere Dilan Yeşilgöz-Zegerius liderliğinde girecek. Sonuç, VVD resmi web sayfasında “Dilan’ı destekle, bize katıl” başlığıyla duyuruldu. Yarışan başka aday olmadığından Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un Başkanlığı için seçim yapılmadı. VVD Merkez Komitesince aday gösterilen kadın politikacının karşısında eski milletvekili André Bosman’ın adaylığını koyacağı haber veriliyordu. Ancak Bosman, seçim arifesinde partide bir liderlik rekabeti izlenimi doğmaması için adaylıktan çeklidiğini duyurmuştu ve pazar gününe kadar başka aday da çıkmadığı için genç kadın bakanın VVD başkanlığı kesinleşti.
Yeşilgöz-Zegerius ilk kadın başbakan olabilir
İktidar ortağı, ülkenin en büyük partisi sağ-liberal VVD Genel Başkanı ve 13 yıldır Başbakan olan Mark Rutte, iltica yasası önerisiyle kendi yol açtığı krizinin giderilememesi sonucunda hükümetin düşmesinin ardından siyasetten çekilmek zorunda kalmıştı.
Yeşilgöz-Zegerius, VVD liderliğinin kesinleşmesini, “büyük bir onur” olarak değerlendirdi. “Birlikte ve Hollanda için fikirlerimizle, bu seçimlerde en büyük parti olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyen 46 yaşındaki Ankara doğumlu politikacı 22 Kasım Çarşamba günü yapılacak erken genel seçimlerden partisinin birinci çıkması halinde Hollanda’nın ilk kadın Başbakanı olabilecek.
Kendisi göçmen ama siyaseti değil
Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un anne ve babası 1980 askeri darbesi sonrasında Hollanda’ya iltica eden sosyalistler. Dilan 2014’te Amsterdam kent meclisine girdiğinde profilinde “babası Yücel Yeşilgöz’ün Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nda (DİSK) çalışan bir sendikacı, annesinin de Hollanda’da mülteci hakları için çaba gösteren bir derneğin mensubu olduğunu ve ikisinin de Kürtler, Ermeniler ve eşcinsellerin hakları için çaba gösterdiklerini” kaydetmiş. Ancak köprülerin altından sular geçtikten sonra kendisini savaş göçmeni olmayan mültecilerin aile birleşiminden yararlanmalarının sınırlandırılmasını savunan bir politikacı olarak bulmuş.
Kısa zamanda uzun siyasal yolculuk: Soldan sağa
Yeşilgöz-Zegerius Amsterdam Üniversitesinde Sosyal ve Kültürel Bilimler öğrenimi gördükten sonra siyasete Sosyalist Parti’de (SP) atılmış. Kısa zamandaki uzun siyasi yolculuğunda 2014’te VVD’ye demir atması öncesinde Sosyal Demokrat Parti’ye (PvdA) uğramış, ardından Yeşil Sol’un Yeşiller’ine. VVD’ye varışını şöyle değerlendiriyor: “Ben bireyin gücüne ve kişisel sorumluluğuna inanıyorum. Bunu sol gruplarda bulamadım. Solcu partilerin bireylerin kurtarıcısı olmaları için onları kurban olarak etiketlemeleri gerekiyor. Benim anne babam özgürlükler ve insan hakları için mücadele ederken bunu herkesin bir şey yapabilmesi için imkan yaratmak üzere yaptılar. Benim için liberalizm böyle bir şey.”
Bu yoldan giderek 2017’de milletvekili olan Dilan Yeşilgöz-Zegerius Kasım’da Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olabilmek için göçmen karşıtlarının desteğine kuvvetle ihtiyaç duyuyor, o nedenle sert mülteci yasasını savunmaya devam edecek. Böylece, merkezin sağından oy alarak, hatta aşırı sağ ve yeni kurulan Çiftçi-Yurttaş Hareketi (BBB) arasındaki alanı kazıyarak iktidara ulaşmaya çalışacak.
Karşısında iki rakip var: Birincisi 62 yaşındaki Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans liderliğindeki soyal demokrat-yeşil sol ittifakı; ikincisi, kendi grubunu kurma hazırlığındaki çok popüler bir Hristiyan Demokrat politikacı olan, eski Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi Pieter Omtzigt. Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un işi hiç kolay olmayacak -hem siyasal, hem etik olarak.