Kadınlar Hozat’ta Cinsel İstismara Karşı Yürüdü

Dersim Kadın Platformu, Dersim’in Hozat ilçesinde iki çocuğun istismar edilmesine tepki göstermek için Hozat’ta yürüyüş gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz günlerde, Hozat’ta kız çocuğunun cinsel istismara uğramasına tepki göstermek adına Dersim Kadın Platformu yaptığı çağrı ile Hozat Merkez’de yürüyüş gerçekleşti. Remar Market’in önünden toplanan Platform, yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında “Susma Haykır İstismara Hayır, İstismar Suçtur Aklanamaz, BAğır, Susma Suça Ortak Olma” sloganları atıldı. Yürüyüş basın açıklaması ile son buldu. Basın açıklamasını platform adına Gönül Sonbahar okudu. Basın açıklaması metni şu şekilde:

“BASINA VE KAMUOYUNA

Geçtiğimiz haftalarda Hozat ilçe merkezinde 9 yaşındaki kız çocuğu annesine, 4 yıl önce aile dostları olan S.Y.’nin cinsel istismarına uğradığını anlattı. Ancak aile, çocuklarının durumu yanlış anladığını düşündü. Çocuk, durumu okuldaki rehber öğretmenine de anlattı. Rehber öğretmen, tutanak tutarak durumu İl Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Bunun üzerine çocuk, Elazığ Çocuk İzleme Merkezi’ne sevk edilip ifadesi alındı. Çocuğun ifadesi alındıktan sonra cinsel istismarın bir çocuğa yönelik değil, başka bir çocuğa yönelik olduğu da açığa çıktı. İfade işlemlerinin ardından gözaltına alınan fail S.Y., çıkarıldığı mahkemece ‘Çocuğun cinsel istismarı’ suçundan tutuklandı.

Değerli Hozat halkı;

Bu olay çocukların hem fizyolojik hem de psikolojik olarak çöküntüsüne sebebiyet verecek üst seviye bir istismardır. Bu istismarın suçlusu hem fail S.Y hem de yasalardır. Yasalardır çünkü failler gücünü yasalardan, cezasızlıktan, siyasi iktidarın söylem ve eylemlerinden alır. Bu nedenlerle de çocuğa yönelik her türlü istismar kadın cinayetleri gibi, kadına yönelik şiddet gibi politiktir. Bu hususta bizler çocuklara yönelik cinsel istismarın göz ardı edilmesinin, saklanmasının, meşrulaştırılmasının önüne geçmesi ve bütüncül bir yaklaşımla cinsel istismarı tamamen önlemesi gereken devleti, görevini yapmaya çağırıyoruz.

Çocuğa cinsel istismarın önlenebilmesi için öncelikle doğru tanımlanması, toplumsal, kültürel, psikolojik ve politik nedenlerinin ortadan kaldırılması, hak temelli yaklaşımlarla çocuğu koruyacak mekanizmaların yaratılması ve bu mekanizmaların sivil örgütler tarafından ve kamuoyunun denetimine olanak sağlanması, yasalardaki çocuk aleyhine yapılan düzenlemelerin kaldırılması, çocuk haklarına uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir.

Bir kez daha söylüyoruz: Cinsel istismarın kaza, doğal afet, fıtrat, kader, kısmet, istisna, müstesna, tatsız bir olay şeklinde tanımlanması asla kabul edilemez. Devlet yükümlülüğünü yerine getirerek; çocuğa karşı istismar suçu işleyen tarikat, cemaat, bürokrat, her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son vermeli cinsel istismarın yolunu açan yasal dayanakları ortadan kaldıracak gerekli düzenlemeleri acilen yapmalıdır.

Çocuklarımızı korumak için;

Çocukların ihmal veya istismar edilmesinden önce riskleri fark edip bunları ortadan kaldırmaya yönelik sistemleri, bütün önceliğin önleyici hizmetlere verilmesini bu bağlamda erken uyarı sisteminin kurulmasını, çocuklarla çalışanların riski fark etme ve bildirme yükümlülüklerinin düzenlenmesini, bildirimi alacak etkili bir müdahale biriminin kurulmasını, travma mağdurları için tedavi hizmetlerinin güçlendirilmesini ve yaygınlaştırılmasını, mecliste, daimi bir çocuk komisyonunun kurulmasını, çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi için Ulusal Eylem Planının ivedilikle yayımlanmasını ve hayata geçirilmesini ısrarla talep ediyoruz.

Ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ve uygulanmaması cinsiyetler arası eşitsizliği gidermek için adım atılmamasına, önleyici programların geliştirilmesinin önünün tıkanmasına, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarın cezasız kalmasına, istismar ve şiddet sonrası destek sistemlerinin sunulmamasına, LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi ve suçların teşvik edilmesi gibi risklerin ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Bu yüzden yüksek sesle bıkmadan, yılmadan haykırıyoruz, İstanbul sözleşmesi hakkımızdır, hakkımızdan vazgeçmiyoruz!

Değerli basın emekçileri sizlerin aracılığıyla duyulsun istiyoruz, şunun altını bir kez daha çiziyoruz; kamuoyu denetimi olmadan cinsel istismar önlenmez, sadece gizlenir. Bu yüzden Hozat halkı ve bizler gerçekleşen cinsel istismar suçu karşısında sessiz kalmayacağız, üstünü örtmeyeceğiz. Çocuklarımıza cinsel istismarda bulunan her kim olursa olsun teşhir edeceğiz, gerekli cezayı alması için bu davanın peşini bırakmayacağız.

Çocuklara bedenen yahut psikolojik olarak zarar verecek her türlü eylemin önünde bariyer olacağız, çocuklarımızı korunmaya muhtaç olduğu gerçeğinden hareketle isyanımızı büyüteceğiz, her ne pahasına olursa olsun onları tacizci ve tecavüzcülerden koruyacağız. Bu Hozat halkının ve bizlerin vicdani sorumluluğudur, görevidir.

DERSİM KADIN PLATFORMU

Ne Olmuştu?

Dersim’in Hozat İlçesi’nde cinsel istismara maruz bırakılan ilk çocuk bir süre önce kendisinin istismara uğradığını ailesine anlatmıştı, ancak aile çocuğun anlattıklarına inanmamıştı. Bunun üzerine durumu okuldaki rehber öğretmeniyle paylaşmıştı. Rehber öğretmen de bir tutanakla durumu emniyet müdürlüğüne bildirdi. Bunun üzerine cinsel istismara maruz bırakılan çocuk Elazığ Çocuk İzlem Merkezi’ne sevk edilerek ifadesi alınmıştı. Alınan ifadenin ardından gözaltına alınan Serdar Yalçınoğlu isimli erkek tutuklanarak hapishaneye gönderilmişti.