Günümüzde hayvan dostlarımızla ilgilenenlerimiz arttıkça bazı hastalıkların da bilinirliği artıyor. Özellikle yaygın, bulaşıcı, zoonoz veya öldürücü hastalıklara aşina olabiliyoruz. Köpek dostu olan okurlarımızın dikkatine: Korktuğumuz bazı tehlikeli hastalıkları okuyunca paniğe
kapılmamanın çok zor olduğunu biliyorum. Ancak unutmamalısınız ki; tek başına görülen her semptom, her hastalığın varlığı için yeterli delili taşımaz.
Köpek Gençlik Hastalığı, Canine Distemper Virüsünün (CDV) sebep olduğu bir hastalıktır. Bu sebeple hastalığın adı Distemper olarak da adlandırılabiliyor. Canine Distemper Virus (CDV) genellikle 50-60 derece sıcaklıkta ve rutin dezenfeksiyon işlemlerinde yok olabiliyor. Ancak donma sıcaklığında uzun süre canlı kalabiliyor. Bu hastalığa her yaştan köpek yakalanabilir. Ancak 3 ila 6 aylık köpekler enfeksiyona daha açık haldedir. Köpeklerin aşılanması bu hususta çok önemlidir. Aşılanmamış hayvanlar hastalığa açık haldedir.
Distemper’lı hasta köpeklerin solumuş olduğu hava veya havaya salmış oldukları tanecikler diğer hayvanları enfekte edebiliyor. Üst solunum yoluna giren virüs hızla damarlara, lenf bezlerine ve akciğere yayılır. Buradan merkezi sinir sistemine geçer. Hastalığın göstermiş olduğu belirtiler üst solunum yolu sıkıntılarıyla sınırlı olabilir. Bu nedenle öksürük ve burun akıntısı görülebilir. Bunun dışında kusma ve ishal yaygın belirtilerdir. Bunlara bağlı olarak da vücutta bir sıvı kaybı (dehidrasyon) meydana gelir. Kalıcı dişlerin çıkmadan bu hastalığın ortaya çıkması mine hipoplazisine neden olmaktadır. Sinir sistemini de etkileyen bu hastalık, akut boyuttan iyileştikten sonra (1-3 hafta) nörolojik bulgular gösterebilir. Hızla kötüleşen bu nörolojik bulgular hastalık atlatılsa dahi kalıcı olabilmektedir.
Atlatabilen köpekler birkaç sene bağışıklık kazanabilirler. Bağışıklığı güçlü yanıt oluşturamayan köpeklerde ise virüs deriye, sindirim yollarına, solunum yollarına, ürogenital yollara hızla yayılır.
Tanı ve için en doğru olay; veteriner hekimlerin hastanın öyküsüne ve göstermiş olduğu klinik bulgulara göre gerek sitolojik testler gerek serolojik testler uygulayarak teşhis koymasıdır. PCR testleri virüsün varlığını gösterdiği için aşılanmış veya hastalığı atlatmış hayvanlarda da pozitif çıkabilmektedir.
Hayvanlara bu hastalığa karşı CDV aşısı yapılmalıdır. Zoonoz bir hastalık değildir. (İnsana bulaşmaz)