Tavuklarda Kronik Solunum Yolu Hastalığı

Hayvanlar konuşamasa da çoğu zaman ruh hallerini, hastalıklarını belli edecek davranış ve durumlarda bulunurlar. Bu işaretler sayesinde onların rahatsızlıklarını, hastalıklarını, ruh hallerini ve isteklerini anlayabiliriz. Anlamamız için bazı durumlarda uzmanlık gerektiren bilgiler olsa da çoğu kez kendilerini yeterince belli ederler. Kanatlı hayvanları anlamak nispeten daha zor olabilir ancak bazı işaretler çok açık ve nettir. Her gün normal bir şekilde nefes alan tavuğumuzda bir gün hırıltı duyuyorsak anlarız ki; nefes almasını zorlayacak bazı durumlar var ve hayvan sağlıklı bir şekilde nefes alamıyor. Hırıltılı solunum durumu o kadar nettir ve fark edilebilir bir durumdur ki, bu hastalık eğer tavuğunuzda varsa mutlaka tespit edersiniz.

Tavuğumda hırıltılı solunumu fark ettim. Peki nedir bunun sebebi? Şimdi ne yapacağım?

CRD – Kronik Solunum Yolu Hastalığı (Chronic Respiratory Disease) sebebiyle ortaya çıkan bir semptomdur hırıltılı solunum. Ancak bir hastalığın varlığını söylemek için tek bir semptomun olması yeterli değildir. CRD’de:

-Hasta hayvanlarda durgunluk, tepkisizlik
-iştahsızlık,
-öksürük, tıksırık,
-yüzün ve sinüslerin şişmesi,
-göz ve burun akıntısı,
-solunum güçlüğü,
-tüylerin kabarması
-tracheal hırıltı,
-yumurta veriminde düşme zayıflama,
-büyümede gerileme ve genç hayvanlarda %50’ye varan ölümler
-Broylerlerde; vücut ağırlığında düşüş, yemden yaralanmanın düşmesi, yem veriminin azalması,
-embriyonel ölümler gibi semptomlar mevcuttur.

Bu semptomların da birçoğunun varlığıyla CRD’den yüksek ihtimalle şüphelenebiliriz. (Kesin olarak bu hastalığa sahiptir diyebilmemiz için veteriner hekimin kararı gerekmektedir.)

Gözde köpüklenme dikkat çekse de genellikle gözde sert bir iltihap olduğu şikayetini daha çoktur. Bu durumda hastanın fark edilmenin geç kalınmışlığı mevcuttur.

Bu hastalığa piliç, tavuk, hindi, güvercin, av kuşları ve her yaştan ötücü kuşların yakalanması mümkündür. Bulaşıcı ve çok yaygın bir bakteriyel hastalıktır. Sebep olan bakteri “Mycoplasma gallisepticum”dur. Hastalık, Mycoplasma gallisepticum ile enfekte olan kuşlar strese girdiğinde ortaya çıkar. Kanatlıların hareket ettirilmesinden, gaga kesilmesinden, diğer işlemlerden/işlemlerden veya soğuk veya kötü havalandırma gibi diğer olumsuz koşullardan kaynaklanan stres, kuşları daha hassas hale getirir. Hastalık her yaştaki tavuk ve hindilere direkt temasla bulaştığı gibi, hastalıklı hayvanların yumurtalarından elde edilen civcivlere geçer ve bunlar portör kalırlar. Hastalığın diğer bir bulaşma şekli de yine hastalıklı tavukların yumurtalarından elde edilen canlı aşılar olabilmektedir. Enfeksiyon, bir taraftan gelişmede duraklama husule getirir ve et verimi üzerinde etkisini gösterirken, diğer taraftan da yumurtlama devrindeki hayvanların yumurta verimlerini ileri derecede düşürmekte ve çeşitli hastalıklara karşı hayvanları dispoze kılmaktadır. Hastalık etkeni kümeslere hasta sürüden meydana gelmiş civciv satın alınmasıyla da bulaşabileceği gibi bir başka kümesten gelebilecek toz, gübre, tozlu veya gübreli ekipman, suluk, yemlik , hasta hayvanın salya ve damlacık sekresyonları ile de bulaşabilmektedir. Klinik belirtiler 3 haftalıktan küçük hayvanlarda fazla görülmez Yumurtacılarda yumurtlama periyoduna girmeden önce, Broyler sürülerde özellikle 4-8. haftalarda semptomlar görülür. İnkubasyon süresi ise doğal koşullarda 1 aydır.

TEDAVİ için toplu veya bireysel olarak çözümler bulunabilir. Antibiyotik sağaltımı lezyonların şiddetini ve klinik belirtileri azaltacaktır. Yem katkı maddelerini yemlere dökerek su alımını arttırarak ve stres faktörlerini azaltarak tedaviyi destekleyebilirsiniz.

Kümeslerimize yabancı kimseleri almayarak, hastalık etkenlerini dezenfektanlarla kovarak, kümes içinde ve dışındaki çizmelerimizin ve kıyafetlerimizi ayrı tutarak, sağlıklı hayvanları aşılayarak korumamız mümkündür. En iyi koruma için yumurta tavukları 6 haftalıktan itibaren sprey olarak uygulanan  MG 6 / 85 aşısı  ile aşılanmalıdır. İkinci doz  aşılama ise 16 – 18. haftalar arası bir yaşta olmalıdır.