TDİ, Dersim’de yaptığı basın açıklamasında S ve Y Tipi hapishanelerinde hak ihlallerinin giderek arttığında dikkati çekerek bir an önce S ve Y Tipi hapishanelerinin kapatılması gerektiğini vurguladı.
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), birçok hak ihlalleri ile gündeme gelen Y ve S Tipi hapishanelerde ilgili Dersim’de bulunan Sanat Sokağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “İnfaz Yakmalara son! S ve Y Tipi hapishaneler kapatılsın” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Siyasi tutsaklara özgürlük”, “Hasta tutaklar serbest bırakılsın”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. Basın açıklamasını TDİ adına Elvan Özerli okudu.
Yalnızlaştırma politikası uygulanıyor
Hapishanelerde hak ihlalleri artarak devam ettiğine dikkati çeken Özerli, siyasi tutsaklar üzerinde yalnızlaştırma politikalarının uyguladığını söyledi. Özerli, “Her geçen gün hapishanelerden yeni bir hak ihlal haberi gelmeye devam ederken siyasi tutsakların infazları yakılıyor, iletişim, basın ve görüşçü yasakları ile tutsaklar üzerinde yalnızlaştırma politikaları izleniyor. Yeni infaz yasasıyla birlikte yüzlerce adli tutuklu dışarıya salınırken hasta tutsaklar hapishanelerde ölüme terk ediliyor. Öyle ki geçtiğimiz bu dönemde tutsaklar üzerinde tam bir denetim ve hâkimiyet kurmak isteyen devlet, hapishaneleri birer işkence merkezine dönüştürmüş durumda. Açılan S ve Tipi Hapishaneler ile bu politikalar her geçen gün derinleşiyor” dedi.
İnfazlar keyfi olarak yakılıyor
Sisi tutukluların keyfi olarak infazlarının yakıldığı belirten Özerli, ağır hasta tutsakların yaşamlarını yitirdiğini vurguladı. Özerli, “Pandemiden önce F tipi hapishanelerle birlikte kazanım sağlanan 5275 nolu infaz kanunu mevcuttu. Birçok hakkı içinde barındıran bu yasa pandemiyle birlikte değiştirilerek 150 bine yakın adli tutuklu serbest bırakıldı. Bunların içinde mafya liderleri, taciz, tecavüz, cinayet failleri hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlardan yatan birçok adli tutuklu serbest bırakıldı. Siyasi tutsaklar ise yeni bir gözlem kuruluna tabii tutularak infazları yakıldı ve yakılmaya devam ediyor. Anayasanın 10. Maddesine göre herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler gözetmeksizin kanun önünde eşittirler. Ancak bugün hapishanelerde 700’e yakın hasta tutsak bulunmaktadır. Pandemiyle birlikte ise 70’e yakın hasta tutsak hapishanede hayatını kaybetti” diye konuştu.
Tecrit derinleşiyor
S ve Y Tipi hapishanelerinde ağır tecrit uyguladığını söyleyen Özerli, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Madımak faillerini serbest bırakırken ölüm döşeğinde olan hasta tutsaklara Adli Tıp ve Gözlem Kurulu hapishanede kalabilir raporu veriyor. Anayasanın 17. Maddesinde ise ‘Yaşam hakkı en kutsal haktır, bütün hakların temelidir’ diyor.
S ve Y tipi hapishaneler ağır tecrit koşullarını derinleştiriyor
Bununla birlikte hapishanelerin mimari yapısıyla (tekli hücrelerle, tel örgülerle) tecride maruz bırakılan tutsaklar, egemenlerin yeni saldırı politikalarının ilk hedefi oluyor. Egemenlerin, F Tiplerinde, “yüksek güvenlikli” hapishanelerde uygulayamadığı ya da uygulamakta zorlandığı saldırıları S ve Y Tipi hapishanelerde dayatacağını öngörmek zor değil” diye belirtti.
Özerli, siyasi tutsaklar için sonuna kadar mücadele edeceklerine şu sözler ile dikkati çekti: “Tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Hapishanelerdeki baskı, saldırı ve işkenceye karşı toplumun her kesimini içerideki tutsakların dışarıdaki sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
Basın açıklaması sloganlar ile son buldu.